2014'te Okuduğum En Keyifli Kitaplar - 1

     2014 yılında çok fazla kitap okuyamasam da, okuduğum kitaplar düşünülürse verimli okumalar yaptığımı düşünüyorum. Sonuçta Marquez'le tanıştım, yetmez mi? Hadi gelin hep birlikte neler okuyup beğenmişim şöyle bir göz atalım.

 
      2013 yılı Nobel Edebiyat Ödülü'nün kazananı Alice Munro ile tanışmayı çok istiyordum. Instagram'da bir kitap etkinliği ile 5 kişiyi dolaşarak, benim elime de ulaştı. Bu kitabı görünce aklıma finaller geliyor nedense ya, olacak iş mi! 11 öyküden oluşan kitapla, bambaşka kadınların bambaşka hayatlarına tanık oluyoruz. Ama düşünsenize, Dünyadaki onca kadının hayatını okusak, neler neler çıkar. Okumak isterdim, benim şanssız hermcinslerim! Her bir öykü o kadar güzel işlenmiş ki, tam anlamıyla su gibi aktı. Aklımda en çok kalan, öğrenci kampıyla deniz kenarına giden genç kızların öyküsüydü. Hala aklıma gelince tüylerim ürperiyor. Arşivime eklediğim özel kitaplardan.

360 sayfa
2011


     İşte bir başyapıt! Ben bir kitaptan ancak bu kadar keyif alabilirdim. O kadar saf duygular, bir o kadar anlatmak istediğini doğrudan anlatan bir kitap. İyi bir yazar olmak isteyen Martin, bu uğurda uykusuz, aç kalarak elinden gelen her şeyi yapar. Bir yandan aşık olur, bir yandan parasızlık. Yazılarını yayınlatıp ufak da olsa para kazandığında resmen Martin'den çok sevindim. Her kitapseverin arşivinde bulunması gereken demeyeceğim, bulunsa nefis olur diyeceğim bir kitap. Ben kitabımı Bursa'da 3 tl ye bulup almıştım, ekstra seviyorum kitabımı. Bana çok şey kattı. Teşekkürler Jack London.
382 sayfa


     Sevda Sözleri ayrı, ben size Sırça Köşk'ü anlatacağım. Sabahattin Ali'nin kelimelerine dokunmamış insanlar var mı acaba? Edebiyatımızın başına gelen en güzel şeylerden. Sırça Köşk, öykülerden oluşuyor. Türkiye'nin haline, o kısa öykülerle bile çok güzel ayna tutuyor. Benim en sevdiğim öykü Böbrek'ti kesinlikle. Hatta ara ara açar okurum, babama da okutmuşluğum var. İleride çocuklarıma da okutmak istediğim bir kitap. Arşivinize bu kırmızı güzelliği mutlaka ekleyin.

152 sayfa
2003


     Yüzyıllık Yalnızlık'ı, Marquez'in öldüğü günde okumam, bende derin bir hüzün yaratsa da, kendisini bu muhteşem yapıt için anmamak olmazdı, yaktım ben de mumları! Bu kitabı okurken bir kere bile sıkıldığımı hatırlamıyorum. Konusunu nasıl anlatsam ki? Dalları epey geniş olan bir aile. Bir baba, bir anne, çocuklar, torunlar, gelinler. Bu hayatlar öyle bir işlenmiş ki, her sayfada ağzım açık kaldı. Kesinlikle çok çok iyi bir yapıt. İsimlerde biraz karışıklık olsa da, kitabın en başına konulan şekille biraz halledilebiliyor. Onun için pek ara verilerek okunacak bir kitap değil. Ona göre!
464 sayfa

Yorumlar